Adli muhasebe, muhasebe hilelerinin belirlenmesi ile ilgili bir alandır. Muhasebe ile ilgili hilenin anlaşılması için aralarında grafoloji, psikoloji, finans, kriminoloji ve benzeri dalları içinde barındıran bir araştırma alanıdır. Peki, adli muhasebe neden pek çok farklı alt daldan beslenen bir bilim dalıdır. Adli muhasebe nedir? Mali suiistimal araştırması ne anlama gelir? Özellikle son yıllarda, adli muhasebe niçin bu kadar popüler bir hale gelmiştir? Sizler için, adli muhasebe ile ilgili aklınıza gelebilecek her türden soruyu cevaplamaya çalıştık. İlk olarak, adli muhasebe nedir sorusundan başlayalım.
Adli muhasebe, adli soruşturma süreç ve hükme neden olacak çeşitli muhasebe hilelerinin belirlenmesi, saptanması ile ilgili bir bilimdir. Bu bilim, kişiler veya kurumlar tarafından yapılan muhasebe hilelerinin saptanması için kullanılır. Çünkü finans ve muhasebe hileleri, sadece özel kurum ve tüzel kişilere değil, aynı zamanda dolaylı yoldan devlete de ciddi anlamda zarar vermektedir. Adli muhasebe, günümüzde firmalar için olduğu kadar kamu için de önemlidir. Bunun nedeni, adli muhasebe biliminin özellikle vergi, vergi kaçırma, evrakta sahtecilik ve benzeri kimi muhasebe hilelerinin belirlenmesi için son derece önemli oluşudur.
Adli Muhasebe, özellikle son yüzyılda adli bilimler arasında en önemli dallardan birisi haline gelmiştir. Bunda, liberal ekonomiye bağlı olarak artan firma, şirket ve kuruluşların sayıca fazla olmasına ek olarak aynı zamanda çeşitli bazı ünlü davaların sonuçlanmasında adli muhasebenin etken rol oynaması da son derece etkilidir. Söz konusu adli muhasebe olduğunda en sık gündeme gelen davaların başında Al Capone Davası gelmektedir. 1930’lu yıllarda, suçluluğu hiçbir şekilde ispat edilemeyen Al Capone, son olarak vergi kaçırma ve muhasebe belgelerinde hile yapma suçu ile hapse girmiştir. Günümüzde ise adli muhasebe, gerek dünyada gerekse ülkemizde hala son derece yaygın olan adli bilimlerden birisi olma özelliğini korumaktadır. Özellikle e-ticaret, çevrimiçi bankacılık, online ödeme sistemleri, vergi vs. ile ilgili bilgisayar programları ve bu bilgisayar programlarının internet ile entegre çalışır hale gelmesi gibi gelişmeler, günümüzde adli muhasebe bilimini önemli bir bilim dalı haline getirmektedir.
Mali suiistimal ise günümüzde daha çok güveni kötüye kullanma suçu olarak isimlendirebileceğimiz suçlar arasında gelmektedir. Bildiğiniz gibi finans, vergilendirme, fatura kesme ve alım satım işlemleri gibi çeşitli muhasebe işlemleri için kimi zaman tüzel kişilikler, kimi zaman da tüzel kişiliklerin güvenerek vekâlet verdikleri kişiler çeşitli işlemler yapabilirler. Buna karşın kimi zaman, güvenilen kişiler belgede sahtecilik veya muhasebe hileleri yapabilir veya vekâlet verilen kişiye asılsız / yanlış bilgi ve belgeler sunabilirler. İşte tüm bu işlemlerin hepsi mali suiistimal davaları olarak bilinirler ve gerçekleştirilmeleri cezai hükme tabiidir. Mali suiistimal araştırması, tam olarak bu tip mali suiistimal vakalarının araştırılmasını içerir. Suçun ne zaman, ne şekilde ve nasıl işlendiğinin saptanması için Mali Suiistimal Araştırması yapılması gerekli olabilir.
Adli Muhasebe Nedir?
İçindekiler

Adli muhasebe, özellikle suç teşkil eden ve cezai hükmü olan (cezaya tabi) muhasebe hilelerinin saptanmasını ve gereken cezai yaptırımın uygulanması için kanıtların bulunmasını ve adli mercilere sunulmak üzere hazır hale getiren bilime verilen isimdir. Adli muhasebe bilimi başta psikoloji, kriminoloji, denetim, muhasebe, finans, grafoloji gibi pek çok farklı alt bilimden faydalanırken aynı zamanda teknolojinin imkânlarında olabildiğince yararlanır. Parmak izlerinin belirlenmesinden, sahte belgelerin ayırt edilmesine, adli bilişimden suçlu psikolojisine kadar pek çok alt bilim, adli bilişimin alt kollarını ifade eder. Adli bilişim, muhasebe hilelerinin belirlenmesi için kullanılan bir bilimdir. Bu bilim, özellikle muhasebe ile ilgili belgelerde yapılan sahteciliği, vergi kaçırmak için gerçekleştirilen usulsüzlükleri ve mali suiistimalleri mercek altına alarak, suç teşkil edecek unsurların olup olmadığını inceler.
Adli muhasebe, özellikle geride bıraktığımız 100 yıl için son derece önemli bilim dallarından birisi haline gelmiştir. Şirket ve kurumların sayılarının artması, vergi ödeme ve para transferlerinin dijital dünyadan gerçekleştirilmesi, Al Capone Davası gibi örnek teşkil eden davalar ve daha pek çok nedenden dolayı günümüzde adli muhasebe son derece önemli bir bilim olarak görülmektedir.
Mali suiistimal, adli muhasebe ile son derece yakın ilişkide bulunan konuların başında gelir ve mali suiistimal davaları için mali suiistimal davaları açılabilir. Muhasebe işlemleri, vergi ödeme, hesaplama ve diğer işlemler için kimi zaman çeşitli kişi ve kurumlar yetkilendirilebilir. Yetkilendirmede, farklı nedenlerden kişiye yetki veren kişinin güveni esastır; yani bu kişi, size güvendiği için imza yetkisi başta olmak üzere çeşitli yetkiler verir. Ancak kimi zaman bazı kişiler bu yetkiyi çok yanlış bir şekilde kullanabilirler. Bu durumda, yetkilendirmeyi yapan kişi, güvenini suiistimal eden kişiyi mahkemeye verebilir. Güvenin kötüye kullanılması veya suiistimal edilmesi ile ilgili bu tip davalara mali suiistimal davaları adı verilmektedir.
Adli Muhasebe Hizmeti Nedir?
Adli muhasebe hizmeti, muhasebe hileleri ve özellikle de muhasebe belgeleri üzerinde gerçekleştirilen usulsüzlükleri saptamak için bilirkişiler tarafından yönlendirilen bir tür hizmettir. Adli muhasebe hizmeti, günümüzde son derece önemli bir konu olmasının yanında adli muhasebe uzmanları tarafından gerçekleştirilen hizmetlerin başında gelmektedir. Hizmeti size sunan uzmanlara adli muhasebe uzmanı veya adli muhasebeci ismi verilir. Bu kişiler, adli muhasebe hizmeti adı altında aşağıda sıraladığımız işlemleri gerçekleştirmekle yükümlüdür.
Adli Muhasebeci Ne Yapar?
Adli muhasebeci veya diğer bir adı ile adli muhasebe uzmanının asli görevlerinin başında muhasebe hilelerinin belirlenmesi bulunur. Bununla beraber, ödeme ve vergilendirme sistemlerinin giderek dijitalleşmesi adli muhasebe uzmanlarının aynı zamanda sanal ödeme, para transferi, vergi programları gibi adli bilişimin konusu arasına giren konularda da bilgi ve beceri sahibi olmasını neredeyse kaçınılmaz kılmıştır. Adli muhasebe uzmanlarının titiz bir çalışma şekline ve karmaşık hesaplamalar ile ilgili ciddi derecede yetkinliğe sahip olması beklenmektedir.
- Muhasebe Yetersizliklerinin Belirlenmesi: Adli Muhasebe Hizmetleri Arasında Aynı Zamanda Muhasebe Yetersizliklerinin Tespit Edilmesi De Önemli Bir Yer Tutmaktadır. Tıpkı Malpraktis Davalarında Doktorların Mesleki Yetersizliklerinin Saptanması gibi, Kimi Zaman Muhasebeciler İçin De Yetersizliklerin Belirlenmesi Önemli Olabilir.
- Hileli Faaliyet Tespiti: Kimi Zaman Muhasebe Belgeleri Üzerinde Kasıtlı Olarak Çeşitli Değişiklikler Yapılabilir. Adli Muhasebe Uzmanı, Özellikle Muhasebede Kullanılan Belgeler Üzerinde Yeterlilik ve Beceriye Sahip Olduğu İçin, Muhasebe Belgeleri Üzerinde Kasıtlı Olarak Yanlış Beyan Edilmiş Olan Bilgileri Saptayabilir. Adli Muhasebeci veya Adli Muhasebe Uzmanının Asli Görevlerinden Birisi De, Muhasebe Belgeleri Üzerindeki Kasıtlı Hileli Oluşumları Saptamaktır.
- Kayıp Ölçümü: Muhasebe Belgeleri Üzerinde Kasıtlı veya Mesleki Yetersizlik Nedeniyle Yanlışların Bulunuyor Olması, Mali Kayıpları da Beraberinde Getirebilir. Mali Muhasebe Uzmanının Önemli Görevlerinden Birisi De Kasıtlı veya Kasıtsız Olarak Belgelerde Meydana Gelen Yanlışların Maddi Kayıp Ölçümünü Yapmaktır. Adli Muhasebe Uzmanı, Muhasebe Belgeleri Üzerindeki Kayıpların Belirlenmesi İçin Özenli ve Titiz Bir Çalışma Disiplinine Sahip Olmak Zorundadır.
- Sahte Muhasebe Belgelerinin Tespiti: Adli Muhasebe, Özellikle Muhasebe Hileleri İle İlgilenir. Muhasebe İse Belgeler Üzerinden İşleyen Bir Sistem Anlamına Gelir. Bu Durumda, Muhasebe Kayıt ve Belgeleri ile İlgili İşlemler Son Derece Önemlidir. Fatura, İrsaliye, Vekalet Belgesi vb. Gibi Önemli Belgeler Üzerinde Yapılmış Kasıtlı veya Hatalı Değişikliklerin Tespit Edilmesi Görevi Adli Muhasebecilere Aittir. Yine Kişiler ve Firmalar Arasında Alınıp – Verilmekte ve Bir Tür Ödeme Sistemi Olarak Düşünebileceğimiz Çek, Senet Gibi Çeşitli Belgelerin De Sahte Olup Olmadıklarının Anlaşılması İşi De Adli Muhasebe Uzmanları Tarafından Gerçekleştirilebilir. Adli Belge İncelemesi De Adli Muhasebe İşleminin Önemli Dallarından Birisidir. Muhasebe ve Finans İşlemlerinin Belgeler Üzerinden İşleyen Bir Sistem Olduğundan Söz Etmiştik. Bununla Beraber; Diploma, Ehliyet, Uzmanlık Belgesi Gibi Çeşitli Belgelerin Gerçek Olup Olmadığının Anlaşılması Da Adli Muhasebeciler İçin Son Derece Önemlidir.
- Mali Suiistimal Araştırması: Vekâlet ve Yetkilendirme, Muhasebe İşlemlerinin Önemli Bir Kısmını Teşkil Etmektedir. Belki de Bu Yüzden “Güvenin Kötüye Kullanılması” İle İlgili Davalar, Günümüzde Adli Muhasebeci Tarafından Üzerinde Durulan Başlıca Davalar Arasında Gelmektedir. Vergi veya Para Transferi, Ödeme veya Aidat İle İlgili Olarak Vekâlet Verdiğiniz Kişi, Kasıtlı veya Kasıtlı Olmayarak Güveninizi Kötüye Kullanarak Çeşitli İşlemler Yapmış Olabilir. Bunun Tespit Edilmesi ve Adli Mercilere Raporlanarak Sunulması, Adli Muhasebeci Tarafından Gerçekleştirilen işlemlerin Başında Gelmektedir.
Mali Suiistimal Araştırması Nedir?
Mali suiistimal araştırması konusunu sizler için açıklamadan önce, ilk olarak “mali suiistimal” ne anlama gelir, kısaca özetlemeye çalışalım. Mali suiistimal, kelime anlamı olarak mali veya finansal işlemlerde güvenilen ve yetkilendirilen birinin bu güveni kötüye kullanması ile ilgili bir terimdir. Özellikle muhasebe işlemlerinde ve yöneticilik pozisyonlarında çeşitli kişiler çeşitli yetkilerle donatılabilirler. Sözgelimi imza yetkisi, ciddi bir yetkilendirme türüdür. Bu tip durumlarda yetki sahibi olan kişi, yetkilendirenin güvenini kötüye kullanabilir. Bununla beraber, verilen yetkilerin çoğu finansal işlemlerle doğrudan ilgili olabilir. Fatura kesme, muhasebe belgelerini imzalama, çek kesme vb. gibi işlemlerin hepsi mali yetkilendirme ve mali suiistimal araştırması / mali suiistimal davaları ile doğrudan ilişkilidir.
Mali suiistimal davaları günümüzde oldukça önemli ve çözülmesi için uzmanlığa ihtiyaç duyulan karmaşık davaların başında gelir ve tıpı Malpraktis Davaları gibi, tek tip bir mali suiistimal davalarından söz edilemez. Hizmet nedeniyle mali suiistimal, ziynet devrinin amacı dışında kullanılması nedeniyle mali suiistimal, ticaret nedeniyle mali suiistimal, başkasının malvarlığını yönetme kastı ile mali suiistimal gibi pek çok farklı mali suiistimal davalarından günümüzde söz edilebilir. Bunların tam olarak ne anlama geldiklerinden sizler için kısaca söz etmeye çalışalım.
Mali suiistimal davaları için “güveni kötüye kullanma” veya “güvenin kötüye kullanılması” davaları ismi kullanılabilir. Güvenin kötüye kullanılması gerek “vekâlet” (vekil, temsilci tayin etme) ile ilgili bir konu olabildiği gibi, firma ve şirketlerde görev icabı yetkilendirme de söz konusu olabilir. Her iki durumda, yetki veren kişi, yetkilendirdiği kişiye güvenir ve kendisi adına çeşitli mali işlemlerin yapılmasını isteyebilir. Bu durumda, güvenilen ve yetki verilen kişi bu yetkiyi kötüye kullanarak, çeşitli işlemler yerine getirebilir. Sonuç olarak yetki veren ve yetkilendirilen kişi arasındaki anlaşmazlık, hukuk yolu ile çözülmelidir. Mali suiistimal davaları, tam olarak bu tip davaları çözmek ve sonuca ulaştırmak için açılırlar. Ancak güvenin kötüye kullanılması ile ilgili davaların aynı zamanda “mali” bir tarafının da olması gerekir. Yani yetkilendirilen kişinin alım – satım, fatura kesme, satış yapma, çek kesme vb. çeşitli işlemler konusunda da yetkiye sahip olması gerekir. Bu yetkiler, güvenilen kişi tarafından kötüye kullanıldığında “Mali Suiistimal Davası” söz konusu olur.
Günümüzde, Farklı Mali Suiistimal Davalarından Söz Etmek Mümkündür:
- Ziynet (Değerli Eşya, Mal, Finansal Varlık) Varlığının Devir Amacı Dışında Kötüye Kullanılması
- Ticaret Nedeni İle Mali Suiistimal (Karşılıksız Çek, Sahte Fatura, Sahte Çek Vb.)
- Başkasının Mallarını Yönetmek / Meslek veya Sanat Nedeni İle Güveni Kötüye Kullanmak
- Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma
Mali Suiistimal, yetki sağlanan pek çok şahıs tarafından gerçekleştirilebilir. Örneğin şirkete yönetici olarak atanan birisi, şirket sahibinin kendisine verdiği yetkiyi kötüye kullanarak mali suiistimal davasına konu olabilir. Bununla beraber, akraba veya eşler arasında gerçekleştirilen alım – satım işleri için verilen vekillik (temsil) belgesi ile ilgili de kötüye kullanım söz konusu olabilir. Mali suiistimal davaları genel olarak, mali işlerle ilgilidir ve ticari faaliyetler için son derece önemli bir konu olan “güven” ve “güvenin kötüye kullanımı” esastır.